Pekin+30 Gençlik Blogu: Futbol oynamayı seviyorum ve bunu ayrımcılığa uğramadan yapmak istiyorum

Tarih:

Beijing+30 Youth Blog: I love playing football and want to do it without facing discrimination
Photo: Courtesy of Aybüke Yıldırım

Futbol oynamayı çok seviyorum ve bunu ayrımcılığa uğramadan, özgürce yapmak istiyorum. Sırf kız olduğum için daha “nazik” davranılmasından ya da bir hata yaptığımda oyundan çıkarılmakla tehdit edilmekten rahatsızım. Futbol benim tutkum ve onu bırakmak zorunda kalmadan oynamak istiyorum.

Futbol oynamaya karar verdiğimde hem arkadaşlarımın hem de öğretmenlerimin önyargılarıyla karşılaştım. Okulun voleybol takımında olmama rağmen, öğretmenlerim voleybolun bana daha uygun olduğunu söyleyerek futbol kulübüne katılmamı istemediler. Uzun bir mücadele sonucunda kulübe kabul edildim ve kulübün tek kız üyesi oldum. Ancak zorluklar burada bitmedi. Öğretmenler, oğlan çocuklarına benimle daha “nazik” oynamalarını söylüyordu; çünkü ben “kırılgandım.” Bu özel muamele, arkadaşlarım arasında alay konusu olmama neden oldu. Top ayağıma geldiğinde, takım arkadaşlarım alaycı bir şekilde beni tebrik ediyor, futbolu bana öğretmeye çalışıyorlardı — sanki bu oyunu bilmem mümkün değilmiş gibi.

İnsanlar genellikle kızların futbol gibi oğlan çocuklarının egemen olduğu sporlarda yeri olmadığını düşünüyor. Ben erkek gibi davranarak bu ortama uyum sağlamaya çalışmıyorum, ya da erkeklerin ilgisini çekmeye çalışmıyorum. Sadece kendim olabildiğim hâliyle futbol oynamak istiyorum. Saçımı boyayabilmeli, makyaj yapabilmeli ya da şort giymeli ve bunlar sorun olmamalı.

Sahaya her adım attığımda bana gülen bu sistemi değiştirmek istiyorum. Oğlan çocukları çoğunlukta olduğu için kuralları onlar koyuyor. Örneğin, takım seçilirken beni hep defansa koyuyorlar ki arka planda kalayım. Ama bir müdahaleyi başarıyla yaptığımda bu kez de takım arkadaşlarını küçümseyerek, “Kıza bile geçildin!” diyerek alay ediyorlar.

İstanbul’da özel bir okulda okuyorum ve tüm çabama rağmen oğlan çocuklarıyla uyum sağlamakta zorlanıyorum. Benim gibi yaşıtım olan birçok kızın “erkek sporu” sayılan branşlarda yer bile bulamadığını biliyorum. Ben futbolun karma bir spor olmasını, kadın futbolu-erkek futbolu ayrımının olmamasını diliyorum. Görünür olmak, sol kanatta oynamak ve goller atmak istiyorum. Gelecek nesillere örnek olacak bir kadın futbolcu olmayı hayal ediyorum. Kısacası, kadınların sporda daha görünür olduğu bir dünya istiyorum.

Benim futbol deneyimimde olduğu gibi, kızların ve kadınların sporda karşılaştıkları zorlukları görmek çok önemli. Futbola duyduğum sevgiye rağmen, sırf kız olduğum için arkadaşlarım ve öğretmenlerim tarafından uygun görülmemek beni hem üzmüş hem de dışlanmış hissettirmişti.

Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu, kız çocuklarının ve kadınların spora eşit şekilde katılabilmelerini sağlamanın önemini vurguluyor. Amacı, toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını ortadan kaldırmak ve herkesin dahil olmasını sağlamak. Kız çocukları hayallerinin peşinden gitmekte cinsiyetleri nedeniyle durdurulmamalı. Futbol gibi sporlara katılım, özgüven kazandırır, liderlik becerilerini geliştirir ve güçlenme hissini artırır. Toplumsal algılara meydan okuyarak ve spora eşit erişimi destekleyerek, kız çocuklarının hem bugün hem de gelecekte spora katılımını, başarılarını ve ilham verme potansiyellerini güçlendirebiliriz.

Biography:

Photo: Courtesy of Elisa Shafiqah

Fotoğraf: Aybüke Yıldırım arşivi

14 yaşında bir aktivist olan Aybüke Yıldırım, sporda toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmaktadır. 2010 doğumlu Aybüke, okulunun futbol kulübündeki tek kız öğrenci olarak kalıp yargılara meydan okumaktadır. Futbol sahasının ötesinde ise, feminist tiyatro uyarlamaları organize ederek toplumsal cinsiyet eşitliğine olan kararlılığını daha geniş bir alanda göstermektedir.

Eposta: [ Göstermek için tıklayın ] 

Social media accounts

 

Bu blog yazısı, Pekin+30 “Gençlik Konuşuyor” serisinin bir parçasıdır. Burada ifade edilen görüş ve düşünceler, UN Women’ın, Birleşmiş Milletler’in veya Üye Devletlerin resmi görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.