TÜM Kadınlar ve Kız Çocukları İçin: Canan Güllü’den küresel krizlere feminist çözümler ve toplumsal cinsiyet eşitliği için daha fazla hesap verebilirlik çağrısı
Tarih:
Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun kabul edilmesinin üzerinden 30 yıl geçti. #TÜMKadınlarveKızÇocuklarıİçin eşitliği sağlama çağrısı her zamankinden daha güçlü yankılanıyor. Bu güçlü seslerden biri de, Türkiye’de feminist hareketin önde gelen isimlerinden ve Ocak 2026’da 50. kuruluş yıl dönümünü kutlayacak olan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun (TKDF) Başkanı Canan Güllü.
Canan Güllü için kadın haklarını ileri taşımak, onlarca yıllık aktivizminin özünü oluşturuyor. Güllü liderliğinde TKDF; kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetle mücadele, kadınların karar alma mekanizmalarına katılımı, eğitim ve adalete eşit erişim ve bir ifade aracı olarak sanat gibi pek çok alanda çalıştı. TKDF ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitliğinin iklim değişikliği, dijital şiddet ve sürdürülebilir istihdam gibi küresel meselelerle kesişimi üzerinde de çalışıyor ve Türkiye’nin, iş yerinde şiddet ve tacizin ortadan kaldırılmasına yönelik ILO 190 No’lu Sözleşmeyi onaylaması için aktif kampanya yürütüyor.
TKDF, son on yıldır Kadının Statüsü Komisyonu (KSK) toplantılarına düzenli olarak katılıyor. Mart 2025’te New York’ta gerçekleşen Kadının Statüsü Komisyonu’nun 69. Oturumunda (KSK69) TKDF’yi temsil eden Canan Güllü, “Her yıl daha güçlü seslerle, daha cesur taleplerle ve dünyanın dört bir yanından kadınların daha derin deneyimleriyle geri dönüyoruz” diyor.
Küresel krizlere feminist çözümler
Güllü’ye göre, Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun 30. yılına denk gelen KSK69, yalnızca ilerlemenin gözden geçirildiği değil, aynı zamanda ilerlemenin eksikliğinin sorgulandığı tarihi bir oturum oldu. Güllü, “Önceki yıllardan farklı olarak, yalnızca tematik alanlardaki ilerlemenin bir yansıması olmakla kalmadı, son 30 yılda toplumsal cinsiyet eşitliği alanında kaydedilen ilerleme için bir hesap verebilirlik çağrısına dönüştü,” diyor.
Avrupa ve Orta Asya bölgesi için kurulan Pekin+30 Sivil Toplum Yönlendirme Komitesinin sekretaryasını yürüten TKDF adına KSK69’a katılan Güllü, Türkiye’den ve bölgeden feminist seslerin daha da güçlenmesine katkı sağladı. “İlk defa, kadın örgütlerinin, hükümetlerden hesap sorulması gerektiğini bu kadar yüksek sesle dile getirdiğini gördük. Bu kez sadece yeni hedefler belirlemekle kalmadık, aynı zamanda uygulama, bütçelendirme ve izleme mekanizmalarının kurulmasını talep ettik,” diyor.
“KSK69’da uzun süredir kenarda bırakılan konular merkeze taşındı. Feminist dış politika sadece bir kavram olarak ele alınmadı, resmi tartışmaların bir parçası haline geldi. Kadın örgütleri; savaş, çatışma ve iklim krizine karşı feminist çözümlerin aciliyetini vurguladı. Bazı devletler de bu yaklaşımı resmi metinlere yansıttı,” diye ekliyor Güllü.
Genç feminist grupların savunuculuğu sayesinde dijital şiddetin de öne çıktığını belirten Güllü, “Toplumsal cinsiyete dayalı nefret söylemi, taciz ve algoritmik ayrımcılık, ilk kez resmi belgelerde yer aldı,” diyor.
Güllü ayrıca, iklim krizinde kadınların rollerinin yeniden tanımlanmasının önemli bir değişim olduğuna dikkat çekiyor. “Bu yıl artık kadınların sadece iklim değişikliğinden olumsuz etkilenen kesimler değil, aynı zamanda çözümün temel aktörleri olduğu net şekilde ortaya kondu. KSK69, kadınların iklim karar alma mekanizmalarındaki temsilini bir temenni değil, bir yükümlülük olarak ortaya koydu,” diyor.
Canan Güllü ve yol arkadaşları, perde arkasında da güçlü bir savunuculuk yürüttü. Yuvarlak masa toplantılarından diplomatik yan etkinliklere kadar farklı platformlarda aktivizmi ileri taşıdılar. Güllü, “Verimli bir KSK oldu. Fark yarattık,” diyor.
Güllü, “KSK69, yalnızca bir yıllık ilerlemenin değerlendirilmesi değil, aynı zamanda daha siyasi, hesap verebilir ve kapsamlı bir çerçeveyle şekillenen küresel toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin önemli bir dönüm noktası oldu,” diyor.
Tavizsiz ve kararlı savunuculuğuyla Canan Güllü, Pekin Deklarasyonu’nun ruhunu yaşatıyor: Eşitlik, ortaklık ve insan onurunun pazarlık konusu olamayacağı bir gelecek talep ediyor; her kız çocuğunun sesi duyulsun, hiçbir kadın geride bırakılmasın diye mücadele ediyor.
Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Güçlü Sivil Alan Faz II projesi kapsamında, UN Women, toplumsal cinsiyet eşitliğine odaklanan ulusal, bölgesel ve uluslararası platformlar, girişimler, konferanslar ve etkinliklerde aktivistlerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilini ve etkin katılımını sağlamak amacıyla lojistik ve teknik destek sağlıyor. Bu kapsamda, UN Women, Canan Güllü ve yedi diğer aktivistin KSK69'a katılımına destek verdi.