Toplumsal cinsiyet eşitliği için küresel sahnede söz alıyorlar: Türkiye’den üç sivil toplum temsilcisi izlenimlerini paylaşıyor.

Kadının Statüsü Komisyonu (KSK), toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi konularında Birleşmiş Milletler’in en büyük yıllık buluşmasıdır. Dünya genelinden liderlerin bir araya gelerek toplumsal cinsiyet eşitliği gündemini tartıştığı ve kararlar aldığı önemli bir forum olmasının yanı sıra, savunuculuk ve aktivizm için de bir platform işlevi görür. KSK, kadın hakları savunucularını ve sivil toplum aktörlerini bir araya getirerek çeşitli gündemler arasındaki bağlantıların tartışılabileceği bir alan sunar. Bu yılın öncelikli teması, kadınların dijital dünyada karşılaştıkları süregelen ayrımcılıktı.

6-17 Mart 2023 tarihlerinde gerçekleşen KSK’nın 67. oturumu için Türkiye’den birçok aktivist New York’taydı. UN Women Türkiye, üç sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcisinin katılımını destekledi: Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nden Hilal Esmer; Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinasyonu’nun Avrupa Birliği (AB) Temsilcisi Aslıhan Tekin; ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’ndan Elçin Cavlan.

“22 yılı aşkın süredir sivil toplum alanında çalışan bir aktivist olarak KSK67’ye katılmak benim için bir dönüm noktasıydı. Diyalog etkinliklerine katılmak oldukça heyecan vericiydi ve sivil toplum kuruluşlarının hükümet delegasyonlarıyla yakın iş birliği içinde çalıştığını görmek ilham vericiydi,” diyen Esmer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknoloji destekli toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, göçmen kadın ve kız çocuklarının haklarının korunması ve feminist dijital gelecek konulu oturumlara katıldım. Bu bilgilendirici oturumlar sayesinde, teknolojinin ve dijital platformların toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin sona erdirilmesindeki önemi konusunda yeni bir bakış açısı kazandım.”

Esmer, Dernek olarak dijital uçurum ve çevrimiçi toplumsal cinsiyete dayalı şiddet hakkında, depremler sonrası mevcut durumu ve ihtiyaçları açıklayan bir bilgi notu hazırladıklarını ve bu belgeyi UN Women İcra Direktörü Sima Bahous ile UN Women Sivil Toplum Birimi Direktörü Lopa Banerjee’ye bizzat sunduğunu, her ikisiyle de birebir toplantılar gerçekleştirdiğini aktardı.

Avrupa Kadın Lobisi’ne bağlı, ülke çapında faaliyet gösteren bir kadın platformu olan Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinasyonu’nun yönetim kurulu üyesi ve AB Temsilcisi olan Tekin ise, 7 Mart’taki oturumların her düzeyde ilham verici olduğunu söyledi.

“İlk oturumdan sonuncusuna kadar tüm katılımcılar, politikalar arasındaki boşlukları kapatmada sivil toplumun rolünün ve kadınların her türlü zorluğu aşma gücünün önemini vurguladı,” diyen Tekin, çevrimiçi şiddet konusuna da dikkat çekti: “Tüm bireyler için güvenli bir dijital alan yaratmak üzere çevrimiçi toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, politikalarda ve yasalarda tanınmalıdır.” Ayrıca, kadın insan hakları savunucularının ve aktivistlerin dijital alanda ciddi kısıtlamalarla karşılaştığının altını çizdi.

7 Mart’taki son oturumdan dokunaklı bir anısını da paylaşan Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Kosta Rika’nın BM nezdindeki ilk kadın büyükelçisi Maritza Chan Valverde, cinsiyete dayalı ücret farkından söz ederken bir anda ışıklar kesildi. Ancak o, bir saniye bile tereddüt etmeden konuşmasına devam etti. Bu an, benim için günün sembolik bir kapanışıydı. Kadınlar olarak, birbirimize sözümüzle, eylemimizle ve somut bağlılığımızla ışık oluyoruz. Gelin, birbirimize dayanışmanın sıcaklığıyla ışık olalım.”

2015’ten bu yana KSK oturumlarına katılan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’ndan Elçin Cavlan, KSK’nın hâlâ güçlü bir küresel buluşma alanı olduğunu belirtti: “KSK’nın, aktivistlerin ve feministlerin bir araya gelmesi, ağ kurması ve kadınları ve kız çocuklarını etkileyen ısrarlı sorunları tartışması için önemli bir platform olduğuna inanıyorum. Ancak bu ağın KSK’nın ötesine taşınması ve toplumsal cinsiyet eşitliği ile kadınların güçlenmesine ilişkin konuların birlikte ele alınması da büyük önem taşıyor.”

STK temsilcisilerinin KSK67’ye katılımı, UN Women Türkiye tarafından, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Güçlü Sivil Alan” projesi kapsamında desteklendi.